Gafile Kelam, Nafile Kelam
I. Nemrut'un İğdesi Nefrete saik olacak bir bilinçsiz taksir sonucu zuhur eden sancılar armağan etmeyi dilerdim, rahiyadan yoksun iftira kokan ağızlılara. Tarafımca uğradıkları hezeyanı ensesine astığım bronz kaplama çelik bir halatla taçlandırır, boyunlarını büker, suretlerini bozar, yüzlerini düşürürdüm, pare pare... Ancak o vakit vicdanımı arındırmak için çitilerdim kalp çeperimi, kanlı zaferimin buruk göz yaşlarıyla yoğrulmuş bakırdan keseyle. Fakir duygularınıza sadaka niyetiyle verdiğim sevginin karşılığı, sırtıma saplanan 12 kalibrelik fişekler miydi? İhanetin sonradan öğrenilmediğini, kalıtsal bir miras olduğunu ortaya koyuyor varlığınız ve yaptıklarınız. Zira sizler okumaz, izlemez ve dinlemezsiniz. Zevk çukurlarında balçık eşelemektir yegâne marifetiniz. Özgürlüğüme kastettiniz! Canıma kastettiniz! Umutlarıma ket vurdunuz! Güvenimi öğüttünüz taş değirmenlerde... II. Sürreal Prangalar Her kırmayı başardığın kilidin ardından aralanan kapı, öncekinden daha geniş bi